Evrenin durup dururken size gökten kucak dolusu mutluluk getirmesini bekliyorsanız ve bunun için hiçbir çaba harcamıyorsanız üzgünüm ama daha çok beklersiniz. İyisi mi siz mucizeler beklemekten vazgeçin ve kendi kendinizi mutlu edebilmenin yollarını keşfedin! Neşeli insanların kariyer basamaklarını daha hızlı tırmandıkları, pek çok arkadaşa sahip oldukları ve uzun yaşadıkları göz önüne alınırsa bu kronik mutsuzluk sendromuna bir an önce dur demek gerek, ne dersiniz?
İçeriklere buradan hızlıca ulaşabilirsiniz >>>
Önce başkalarını mutlu edin
Mutlu olmanın ilk kuralı, önce birilerini mutlu etmektir! Bilim insanları, bir hafta boyunca tam 6 kez iyilik yapan kişilerin yapmayanlara oranla %40 daha mutlu olduklarını söylüyorlar. Örneğin mahallenin yaşlılarının sık sık kapılarını tıklayıp hallerini hatırlarını sormak, cebinde beş kuruşu kalmayan arkadaşınıza bir kahve ısmarlamak, yolda yere düşen birinin eşyalarını toplamasına yardımcı olmak, sokak hayvanlarına bir tas mama koymak ya da kimsesiz çocuklar için kenara para ayırmak mutluluk yüzdenizi artıracaktır.
Bir evcil hayvan edinin
Kedi ve köpek sahipleri, hayvan beslemeyenlere göre % 21 daha mutlular! Çünkü siz onlara ne kadar çok sevgi gösterirseniz onlar size bunun beş katını veriyorlar. Ayrıca kimsesiz bir canlıya sıcak bir yuva vermiş oluyorsunuz. Evinde evcil hayvan besleyen arkadaşlarınızla konuşun, onlar size ne demek istediğimi anlatacaklardır. Hem internette kedi ve köpek videoları neden o kadar çok izleniyor sanıyorsunuz? Düşünün videosu bile hoşunuza gidiyor ki bir de evinizde bir tane olduğunu düşünün.
Hayatınızın artılarını listeleyin
Küçük keyifler, büyük mutluluklar getirmez diye düşünüyorsanız hata ediyorsunuz. Her sabah evden dışarı çıktığınızda yüzünüzde gülücükler açmasına sebep olan her küçük olayı cebinizdeki bir kâğıda not alın. Eğer insanlar ne yaptığınızı sorarlarsa onlara yeni kitabınız üzerinde çalıştığınızı söyleyebilirsiniz. Kim bilir, belki ileride aldığınız notlarla gerçekten güzel bir kitap yazabilirsiniz.
Damaktan beyne giden mutluluk sinyalleri
Bir kâse çikolata soslu dondurma keyfinizi ikiye katlar, zihninizi de açar. Gerçekten! Yapılan araştırmalara göre dondurma beyin aktivitelerini güçlendiriyor, mutluluk hormonlarını da harekete geçiriyor! Tabii kilo probleminiz veya bir sağlık sorununuz varsa bunu çok sık yapmanızı tavsiye etmiyorum. Bu hakkınızı en zorlu anlarınıza saklayabilirsiniz.
Sosyal mutluluk
Araştırmalara göre sosyal yaşamın içinde olduğumuz zamanlarda kendimizi çok daha mutlu hissediyoruz. Yani çılgın partilere gidip dans ederek, sık sık arkadaşlarınızla buluşarak ve sosyalleşerek mutluluğu yakalayabilirsiniz. Hele bir de kalabalık bir arkadaş grubuyla dışarıya çıkıyorsanız ne dert kalır ne tasa!
Koşun, endorfin delisi olun
Egzersiz yapmak, vücudumuzdaki endorfini arttırıyor. Bu hormon da vücudumuzdaki tüm yorgunluğu ve stresi alıyor. Kendinizi ne zaman kötü hissederseniz giyin eşofmanlarınızı, takın kulaklığınızı, koşun koşabildiğiniz kadar.
Gökten üç elma düşerse
Bilim insanları yine araştırmışlar. Mutlu sonla biten kitaplar veya filmler bizi acayip mutlu ediyormuş. O yüzden hemen elinize bir kitap alın ya da geçin TV karşısına bir film patlatın. Fakat mutlu sonla bitip bitmediğini anlamak için kitabı sondan okumaya başlamayın sakın. Ya da izleyeceğiniz filmle ilgili spoiler almayın. Tadı hemen kaçmasın. Bir arkadaşınızdan tavsiye alabilirsiniz.
Balık yemeyi sevin
“Bir balık insanı ne kadar mutlu edebilir ki?” demeyin. Balıklarda bulunan Omega-3 yağı gerçekten bir mucize. Çünkü depresyonu önlediği kanıtlanmış. Ayrıca zihni açıyor ve sizi daha zinde biri haline getiriyor. Eğer balık sevmiyorsanız o zaman bol bol ceviz yemenizi öneririm. Onda da Omega-3 var!
Depresif arkadaşlarınızla daha az görüşün
Ruh hallerinin bulaşıcı olduğu artık bilimsel olarak da kanıtlandı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu durumdan dünya genelinde pek çok kişinin etkilendiğini tahmin ediyor. Kısacası bunalımdan bir türlü çıkmak istemeyen arkadaşınıza hemen bir uzman tavsiye edin. (Buradaki yazım şimdilik ön bilgilendirme açısından yardımcı olabilir.) Bu arada etrafına neşe saçan insanların da çevresindekileri daha mutlu ettiğini tahmin edersiniz.
KIŞ AYLARI PSKİLOJİMİZİ NASIL ETKİLİYOR?
İnsan psikolojisi her şeyden etkileniyor. Yazdan, kıştan, sonbahardan, ilkbahardan… Bu etki tabii ki sadece olumsuz değil olumlu yönde de olabiliyor. Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Mirvari Özaltay, mevsim geçişlerinde insanların ruhsal yapısında değişiklikler meydana gelebileceğine dikkat çekerek bakın neler anlatıyor?
Kış aylarında bize neler oluyor?
“Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte güneş ışınları etkisini kaybetmeye başlıyor. Kış aylarında güneş ışığını daha az almamız ise beynimizdeki bazı hormonların işleyişinde bozulmalara neden olabiliyor. Bu yüzden de depresif duygularımız artmaya başlıyor. Artık yüzünü göstermek istemeyen güneş, bizi kalın giysiler içine hapseden soğuk hava ve yavaş yavaş ruh halimizi sarıveren karanlık… Kış mevsimi ve onun getirdikleri çoğumuzu olumsuz etkileyebiliyor.”
Melotonin iş başında!
“Gecelerin uzun, gündüzlerin kısa ve sisli olduğu kış aylarında insan organizması normal olarak uyanık – uyku ritminin ihtiyaç duyduğundan daha fazla melatonin üretiyor. Bu uyku hormonunun fazla olması sadece bedensel aktiviteyi frenlemekle kalmıyor ayrıca ruhsal durumumuzu da etkiliyor. Melotonin hormonu bizleri hareketsizleştiriyor, ruh halimizi de olumsuz yönde etkiliyor. Kendimizi uykulu ve daha yorgun hissediyoruz. Ve bu hormon sadece karanlıkta üretiliyor.
Güneşli havalarda ise gözün kornea tabakası tarafından alınan ve sinir yolları ile epifiz bezine iletilen ışık, melatonin üretimini azaltıyor. Bu arada melotonin hormonun artması, serotonin hormonunun azalmasına neden oluyor.”
Serotonin’e ihtiyacımız var
“Serotonin sadece ruhsal yönden kendimizi iyi hissetmemizde önemli bir rol oynamıyor. Kanda ne kadar fazla serotonin varsa ruhsal durumumuz o kadar sağlıklı ve dayanıklı oluyor. En yeni araştırmalara göre serotonin azlığı giderek artan açlık hissine ve karbonhidratlara duyulan isteğin artmasına neden oluyor.
Ekmek, makarna, patates ve tatlılar yeteri kadar serotonin ürettiğinden bizi moral bozukluğundan kurtarıyorlar. Ancak sadece kısa bir süre için. Bu alışkanlık bir süre sonra depresyona yol açıyor ve aynı zamanda kilo da aldırıyor.”
Kış depresyonundan nasıl kurtuluruz?
Central Hospital’dan Uzman Psikolog Aycan Bulut’un kış depresyonuna yakalanma riskinizi azaltacak tavsiyeleri şöyle:
Sosyalleşin!
“Kış depresyonu yaşıyorsanız açık havada vakit geçirmeye özen gösterin. Özellikle açık havada sabah 06.00 – 10.00 saatleri arasında spor yapmak çok fayda sağlayabilir. Arkadaşlarınızla sosyalleşmek, farklı ve eğlenceli etkinliklere zaman ayırmak da bu durumu atlatmanıza yardımcı olabilir. Eskiden yapmaktan keyif aldığınız tüm aktiviteleri yavaş yavaş tekrardan yapmaya çalışın. Olumsuz düşüncelerinizi ve kısıtlayıcı davranışlarınızı tespit ederek pozitif düşüncelere odaklanın. Olumlu davranışlarınızı da fazlalaştırmaya çalışın.”
“Acaba depresyonda mıyım? Depresyon testi” başlıklı yazım için buraya, tüm sağlık yazılarım için ise buraya tıklayabilirsiniz.
