Çoğu insan, “Yurt dışında çalışsaydım hayatım nasıl olurdu?” diye merak eder. İster kendi mesleğiniz ister bambaşka bir meslek olsun böyle bir deneyimi yaşamak benim gibi sizlerin de merakını uyandırmıştır. Bu yazı, diplomanın gücünden ziyade kişisel yeteneklere güvenmeye dayalı olarak ilerleyecek. Biraz da bu sebeple çok büyük maddi beklentiler içinde yurt dışında bir meslek bulmayı isteyenlere hitap etmeyecek maalesef. Yani, “Çok para kazanmak istemiyorum, çok göreyim çok gezeyim,” diyorsanız bu yazı tam size göre.
İçeriklere buradan hızlıca ulaşabilirsiniz >>>
1- AŞÇILIK
Mutfaktaki yeteneklerinize güveniyor, bu konuda kendinizi başarılı buluyorsanız “aşçılık” yurt dışında yapabileceğiniz meslekler arasında en çok rağbet görenlerden biri diyebiliriz. Tabii, “Soğanı pembeleşinceye kadar kavurdum, salçayı da ekledim, tamam!” seviyesindeyseniz bu işi hiç düşünmeyin. Eğer iyi bir aşçı olmak istiyorsanız yeniliklere açık olun. Ne bileyim, “benmari usulü” gibi kavramları iyice öğrenin mesela. Gidip “Turkish Kebap” satacaksanız ziyan olursunuz. Aşçılığı iyi becerirseniz hangi ülkeye giderseniz gidin bu meslek sayesinde aç kalmazsınız. Yoğun çalışma temposu olmayan bir iş yeri de bulursanız değmeyin keyfinize. Gezmek görmek için de bolca vaktiniz olacaktır.
2- MÜZİSYENLİK
Çocukluğunuzdan beri en yakın dostunuz olan “müzik” yurt dışında çalışma hayallerinizi gerçeğe dönüştürebilir. Tamam, çok para kazanamazsınız belki ama her ülkede, her şehirde sokak müzisyenliği yaparak geçiminizi sağlayabilirsiniz. Ayrıca tek bir bölgeye bağlı kalmadan rahatlıkla dünyayı gezme hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Bu konudaki yeteneğinize gerçekten güveniyorsanız zaman kaybetmeden ülkenizi seçin ve hedefinize doğru ilerleyin. Ama şunu da belirtmeden geçmeyelim; yeteneğinize ne kadar güveniyor olursanız olun yola çıkmadan önce açık sözlülüğüne güvendiğiniz bir iki arkadaşınıza şarkılar çalıp söyleyin. Yani sonunuzun Meryl Streep’in canlandırdığı Florence Foster Jenkins karakteri gibi olmasını istemezseniz. Bu arada bu filmi de mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. 🙂
3- FOTOĞRAFÇILIK
Sosyal medyanın artan gücüyle günümüzde artık herkes fotoğrafçı, herkes bu işin ucundan tutmuş durumda. Dünya nüfusunun %80’inde akıllı telefonlar olduğunu düşünürsek kabaca bir tahminle yılda 14.000.000.000.000 (Sıfırları saymakla uğraşmayın 14 trilyon) fotoğraf çekiliyor. Böylesine devasa bir rakam sizi korkutmasın. Bu işte iyi olduğunuzu düşünüyor ve profesyonel bir makinayla telefonların yapamadığı şeyleri yapmayı biliyorsanız bu meslek tam size göre.
Kendinizi bu konuda geliştirdiğinize dair inancınız yüksekse bu yeteneğinizi yurt dışında da değerlendirebilirsiniz. Bu konuda size tavsiyem, bir konuda uzman olarak bu işte ilerlemeniz olacaktır. Yani gelin – damat, yemek, portre, mimari vb fotoğrafçılık dallarından birinde güzel işlere imza attıysanız yine bu alanlarda yurt dışını zorlamanız sizin için daha iyi olacaktır.
4- STOK FOTOĞRAFÇILIĞI VE VİDEOCULUK
Basitçe stok videoculuğu ve stok fotoğrafçılığı, çektiğiniz görüntüleri dünyaca bilinen stok sitelerine satıp para kazanmaktır. Fotoğrafa ve videoya meraklıysanız bu iş dünyayı gezmenizi, gezerken para kazanmaya devam etmenizi sağlayabilir. İşin mantığı kısaca şu şekilde:
- Elinizde stok kurallarına uygun olarak çekilmiş bir fotoğraf veya video olmalı.
- Bu video ya da fotoğrafı Istock, Shutterstock, Pond5 gibi dünyaca ünlü sitelere üye olarak yüklüyorsunuz.
- Sonra siz arkanıza yaslanıyorsunuz ve bu siteler müşteri bulma işini kendileri üstleniyor.
- Size de her satılan görselden telif hakkınızı almak kalıyor.
E tabii ki bu tip sitelere ne kadar çok video veya fotoğraf yüklerseniz para kazanma ihtimaliniz de o kadar artmış oluyor. Her gezdiğiniz yerde o bölgeye ait videolar, fotoğraflar çekerek portfolyonuzu genişletmeniz gerekiyor. Kısacası ne kadar ekmek o kadar köfte. Böylelikle dilediğiniz ülkede yaşama ve seyahat etme özgürlüğüne kavuşmuş olacaksınız.
Stok video konusunda oldukça başarılı olan, bu şekilde yaşamını sürdüren Özgür Çağdaş’ın bloğu “Dünyabirmasaldir”ı ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Özgür, stok videoculuğunun yanında bambaşka konular da işliyor. Stok videolarının bir kısmına ise buradan ulaşabilirsiniz.
5- “CASINO” İŞLERİ
Bu başlığı aslında çok büyük otellerde çalışmak olarak da düşünebiliriz. Çünkü zaten Casino’lar, lüks konaklama yerlerine sahip olan, içerisinde lüks restaurantlar ve mağazalar bulunan oteller içinde yer alır. Casino’nun amacı o lüks otele daha çok müşteri çekmektir. Haliyle böylesine büyük işletmelerde çalışmak için fazla fazla pozisyon mevcuttur. Kurpiyerlikten oda temizliğine Bellboyluk’tan resepsiyonistliğe kadar seçenekler oldukça bol diyebiliriz.
Casino’da çalışma seçeneğini Amerika’dan yana kullanmak isterseniz “Work and Travel” programını araştırmanızı tavsiye ederim.
6- AU – PAIRLİK
“Hem yurt dışında yaşayayım hem de yabancı dilimi geliştireyim,” derseniz bu sistem tam sizlik. Basitçe özetlemek gerekirse Au – Pairlik, tercih ettiğiniz bir ülkede, bir aile yanında, o ailenin çocuklarıyla ilgilenme görevidir. Yani bebek bakıcılığıdır.
Yanında kaldığınız aile size bir oda verir, konaklama sorununuz kalmaz. O ailenin çocuğuna bakıp haftalık harçlığınızı kazanırsınız ve gelir elde etme derdiniz olmaz. Sürekli yabancı insanlarla muhatap olduğunuzdan dilinizi çok daha hızlı geliştirirsiniz, yabancı dil sorununuz da ortadan kalkar.
Bunu her gün yapmak zorunda değilsiniz, tatil günleriniz olacaktır. Bu günler sayesinde de dilediğinizce gezip tozabilir, farklı bir kültürü tanıma fırsatı bulabilirsiniz.
Tabii şunu da eklemeden geçmeyelim; eğer çocuklarla aranız hiç iyi değilse, ağlayan çocuklara tahammülünüz yoksa ve acayip yaramaz bir çocuğa sabır gösteremeyecekseniz bu işi unutun.
7- BARİSTALIK
Baristalar, kahveyi hazırlayan ve sunan kişilerdir. “Aman ne var canım, çok kolay iş!” demeyin çünkü bu hazırlıktan kastım kahvenin tüm aşamalarıdır. Yani çekirdek seçiminden ne düzeyde kavrulma yapılacağına kadar sorumluluk baristadadır. Bu mesleğe, “kahve hazırlama sanatı” dersek bu konudaki uzman da baristadır.
Bu dalda merakınız varsa, kendi kendinizi geliştirebileceğiniz gibi özel kurslara da gidebilirsiniz. Hele ki yurt dışında bu meslekle uğraşmayı düşünüyorsanız bir sertifikanız olmasını kesinlikle tavsiye ederim. Buraya tıklayarak bir sertifikaya nasıl sahip olabileceğinizi öğrenebilirsiniz.
# Son olarak bu mesleklerin hangisini yapmaya karar verirseniz verin o iş konusunda uzmanlaşmaya özen gösterin. Portre fotoğrafı mı çekmek istiyorsunuz, bırakın manzara fotoğrafını başkası çeksin. Siz portre konusunda kendinizi geliştirin. “Her enstrümanı iyi kötü çalarım ben!” demeyin, daha başarılı olacağınızı düşündüğünüz enstrümana yönelin. “Kahveyi yapar geçerim, bana ne bunun çekirdeğinden, kavrulmasından,” diye düşünmeyin, uzmanlaşmak için adımlar atın. Ve bunu mutlu olacağınızı düşündüğünüz alanlarda yapın!
Emeğinize sağlık..
Çok teşekkür ederim, sevgiler. 🙂
Çok güzel bir yazı olmuş..
Emeğinize sağlık çok değerli bilgiler özellikle şu dönemde ?
Çok teşekkürler 🙂 Sevgiler…
Bu yazınız ile whatsapp kurucusu jan koum’un bir sözünü hatırladım. Eğer 21. yüzyılda var olmak istiyorsanız, 1. ingilizce bilin 2. yazılım bilin bu ikisi ile büyük başarılara ulaşırsınız. Kesinlikle sonuna kadar haklı, İstatistiklere göre yazılım dünyada en çok tercih edilen ve aranan mesleklerdendir ve bu sektörde iş bulma olasılığınız da fazladır. 🙂
Evet Ali Bey, kesinlikle yazılım da çok önemli bu konuda. İnsanlar kendilerini geliştirerek diploma olmadan da yazılım konusuyla alakalı yurt dışında meslekler bulabilirler. Bunu da yakın zamanda listeye ekleyeyim 🙂