Horlama rahatsızlık veren gürültülü bir sesin dışında, ciddi sağlık problemlerinin habercisi olabilir. Neden horluyoruz ve acaba bunun tedavisi nedir? Bu konuyu masaya yatıralım gece yatağımızda rahat bir uyku çekelim. Ya da horlayan eşimizi yan odaya kovalayalım. Tercih sizin!
İçeriklere buradan hızlıca ulaşabilirsiniz >>>
HORLAMA NEDİR? KİMLER HORLAR?
Horlamanın ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz. Uykuda gürültülü sesler çıkarmaya ve can çekişiyormuş gibi zorlukla nefes almaya horlama denir. Nüfusun neredeyse %45’i zaman zaman horlar. %25’i de daha sık aralıklarla ya da sürekli olarak horlar.
NEDEN HORLUYORUZ?
- Solunum yolu mekanik bir engelle tıkanıyor olabilir. Örneğin dil kökünün büyük olması, yumuşak damağın (küçük dil ve onu çevreleyen dokular) yeterince gergin olmaması, horlamayı oluşturur. Bu bölgeler uykudayken, zaten herkeste gerginliğini kaybeder. Çünkü uyurken bütün vücudumuzun kasları gevşer. Ama bazı insanlarda bu kaslar daha fazla gevşer.
- Gençlerde bademcik ve geniz eti problemleri horlamaya sebep olabilir. Yine o grupta, burun tıkanıklıkları da gürültülü nefes almayı oluşturabilir.
- Kilolu kişilerde horlama daha sık görülebilir. Kas dokusunun az, yağ dokusunun fazla olması horlamayı artırır. Yumuşak damakta sarkma daha fazla olur.
- Yorgunlukta kas gevşemesi daha fazla olduğu için birçok insan yorgunken daha fazla horlar.
- Horlama, ciddi sağlık problemlerinin de habercisi olabilir. Çünkü horlama, aslında uykuda iyi nefes alamama anlamına gelir. Mesela uykuda nefes durmasıyla kendini gösteren “Uyku Apnesi” dediğimiz rahatsızlık ortaya çıkabilir.
UYKU APNESİ NEDİR?
Uyku apnesi dediğimiz durumda, nefes uykunun belirli bir bölümünde durur. 1-2 dakikaya varan nefes durması söz konusu olunca kanda oksijen seviyesi düşer ve hayatı ciddi bir şekilde tehdit eder hale gelir. Ayrıca bu olay, gecede 100’e yakın kez tekrar edebilir. Böyle olunca kişi 8-9 saatlik bir uykudan ancak 2 saatlik verim alabilir. O zaman o kişiler günlük hayatta uyku probleminden kaynaklanan yorgunluk ve bitkinlik hissiyle dolaşırlar. Uykuda yeterince oksijen alamadıkları için kalplerinde ve akciğerlerinde sorun oluşabilir. Bu insanların mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
HORLAMANIN TEDAVİSİ VAR MI?
* Son yıllarda bu konuda ülkemizde birçok merkez açıldı. Horlamanın sebeplerinin araştırıldığı uyku odaları var. Bu odalarda horlayan kişi, bir gece misafir edilir. Uyku dönemi içindeki göz hareketleri, kastaki gerginlikler, nefes alış verişler, kandaki oksijen değişimi, yani ne derece sağlıklı uyku uyunduğu incelenir. Bunun sonucunda ortaya objektif veriler çıkar. Eğer kişide ağır bir uyku apnesi sorunu varsa ona uykuda maske tavsiye edilir. Bu maske, uykuda oksijen düştüğü zaman oksijeni kendi takviye eder.
* Eğer uyku testi meseleyi damaktaki gerginliğin azalmasına veya genizde et probleminin olması gibi mekanik bir soruna getiriyorsa bu bölgelere yapılacak bazı cerrahi müdahaleler hastayı düzeltebilir. Bu konuda artık çok ileri bir teknik olan radyo frekans cerrahisi kullanılıyor. Yani radyo dalgalarını yumuşak damağa vererek oranın tekrar gerginleşmesi sağlanıyor. Bunun ötesinde o dokular çok sarkmışlarsa cerrahi bir operasyon da yapılabiliyor. Hemen gözünüz korkmasın çünkü bunlar oldukça acısız ve konforlu ameliyatlardır.
* Horlamada ilaç tedavisinden kalıcı sonuç almak mümkün değil ama geçici çözümler için bazı ilaçlar önerilebilir. Bunu bir uzmanla görüşebilirsiniz.
* Kişinin kendi kendine alacağı bazı önlemler de geçici çözümler sunabilir. Örneğin düzenli spor yapmak ve kiloyu doğru limitlerde tutmak horlamayı önler. Akşam ağır ve yağlı yemek yememek de tavsiye edilebilir. Pek çok insan sırt üstü yattığı zaman horlar çünkü genizde gevşeyen kaslar, bu pozisyondayken nefes borusunu daha kolay tıkar. Yan yatmaya çalışarak horlama azaltılabilir. Bunun için bazı insanlar yan taraflarına yastıklar koyarak sırt üstü yatmamaya çalışıyorlar. Ayrıca yastık şeklinin değiştirilmesi de bir çözüm olabilir. Ama uyku apnesinin ağır olduğu durumlarda bunların hiçbir etkili olmaz.
# O yüzden en sağlıklı çözüme ulaşabilmek için bu konuda uzman olan bir doktora başvurmak gerekir.
