İletişim sektörünün en eski halkla ilişkiler danışmanlarından biri olan ve marka yönetimi ile konsept geliştirme konusunda üzerine tanımadığım Ayça Kökçü, hayatımda gördüğüm en titiz ve detaycı kişilerden biri. Yıllardır pek çok etkinliğinde yer aldım ve dürüstçe söylüyorum ki onunla çıktığım her seyahatte bana kendimi çok iyi hissettirmeyi başardı. Bu tatlı kadın, dünyayı geziyor ve bilgisine bilgi ekliyor. Dolayısıyla onun seçimlerine çok güveniyorum. Bu sefer de bir otele yenilikçi bir konsept geliştirdi ve ben de yine hiç tereddüt etmeden bu maceraperest ruhun peşine düştüm. Eğer tatil planlarınızı henüz yapmadıysanız az sonra bahsedeceğim güzellikleri aklınızın bir köşesine yazmanızı tavsiye ederim.
İçeriklere buradan hızlıca ulaşabilirsiniz >>>
Dingin bir köy olan Reisdere’de yer alan Safi Otel
Eğer siz de benim gibi “Her şey dâhil” otellerden sıkıldıysanız; farklı, samimi, doğal alternatifler arıyorsanız, her detayın çok sade ve yalın düşünüldüğü Safi Otel’e bayılacaksınız. Hele bir de Ege tutkunuysanız tamamen saflık ve duruluk mottosuyla yola çıkan bu mekânı ziyaret ettiğinize pişman olmayacaksınız. Kendinizle ve sevdiklerinizle bambaşka bir Ege hayali yaşayabilirsiniz.
Ege’yi bambaşka bir açıdan keşfettiğim bu seyahatte, Safi Otel’in en çok deneyim konseptinden etkilendim. “Başka bir Ege Keşfi” başlığı altında toparladıkları birbirinden keyifli aktivitelerle bölgenin bilinmeyen tatlarını ve büyülü köşelerini deneyimlemenizi sağlıyorlar.
Bir Egeli olmama rağmen meğer Çeşme’yi ve çevresini ne kadar da az biliyormuşum. Çeşme’nin sadece Alaçatı’dan ibaret olduğunu sanıyormuşum. Oysa üzüm bağlarına karşı bir Urla şarabı içmeden, zeytin dallarının gölgesinde bir zeytinyağı tadımı yapmadan, muhteşem bir deniz manzarasına karşı Ildır’ın tepelerinde güneşi batırmadan Ege keşfi mi olur? Bu özeleştiri de bir köşede dursun.
Safi Otel’de başka bir Ege keşfi
Çeşme’nin yeni keşfedilen sakin, dingin ve keyifli bir göçmen köyü olan Reisdere’de yer alan Safi Otel, ortak bahçe avlusuyla ve yaşam alanlarıyla birbirine bağlanan ikiz taş binalardan oluşuyor. Safi Defne ve Safi Zeytin olarak adlandırılan ikiz taş binaların 16 odası var ve ortama tamamen “her şey sade” ve “yalın düşünülmeli” felsefesi hâkim.
Reisdere Köyü, taş binaları, yenilenen sokakları, yeni açılan keyifli ve leziz mekânlarıyla son dönemin öne çıkan değerlerinden biri. Köyün bulunduğu yarım ada çok avantajlı bir noktada olduğu için geniş bir keşif turu yapabiliyorsunuz. Yani istiyorsanız atlayın hemen Alaçatı’ya geçin ya da Urla ve Ildır’da kalarak daha doğal bir tatil alternatifi yaşayın. Seçim sizin.
Bu arada Safi Otel’in, Egelilerin keyifli ve leziz çeşitlerinden oluşan zengin serpme kahvaltı sunumu, tam uzun kahvaltı keyiflerini sevenlere göre. Damaklarınız şenlenecek orası garanti!
Zeytinyağı tadımı ve kızarmış enginarlar
Rafine zevkleriyle farklı lokasyonlar keşfetmek isteyenler için hazırlanan “Safi Otel’de Başka Bir Ege Keşfi” programında neler olduğundan bahsedeyim biraz. Bilinmeyen Ege yarım adasının keyif noktalarını, yeni tatlarını ve lokasyonlarını keşfedebileceğiniz; ruha, göze ve damaklara hitap eden bir paket olduğunu söylemeliyim öncelikle. Tüm aktivitelere uygun saatler de özel olarak belirlenmiş ki böylece güneşin batışını kaçırmıyorsunuz mesela.
“Safi Otel’de Başka Bir Ege Keşfi” yaşamak istiyorsanız, İzmir Havalimanı’na indikten sonra ilk durak olan Urla’ya hareket ediyorsunuz. Verimli Urla topraklarının Yağcılar Köyü’nde yer alan ve organik tarım yapılan Zeytin Ağacı bahçelerinde, “Zeytinyağı ve Enginar” tadımı yaparak programa başlıyorsunuz. Sessiz ve alabildiğine zeytin ağaçlarıyla kaplı olan bu bahçelerde, fonda hep kuş sesleri yer alıyor.
Zeytin ağacının yetiştiği toprak alanlarına göre, zeytinyağı sıkımında ortaya çıkan çiçek, meyve, lavanta ve acıbadem aromalarını yakalayarak zeytinyağı tadımının inceliklerini öğreniyorsunuz. Genizde bıraktığı rayihaları keşfediyorsunuz. Ege’nin incisi enginarların ise hem çiğ hem de saf zeytinyağında kızartılmış farklı sunumlarını deneyebiliyorsunuz. Ben kızarmışına bayıldım örneğin, ilk iş evde de yapacağım.
“Bahar yorgunluğu derdine çare: Enginar” içeriği ilginizi çekebilir.
Urla’nın üzüm bağları
Urla bölgesi killi toprağı ile ön plana çıktığı için Türkiye’nin en güzel bağlarına sahip. Akşam yemeğinde, organik ve butik şarapçılık yapan üreticileri gezerek gün batımına karşı ilk yudumlarınızı alıyorsunuz. Üzüm bağlarının ortasında leziz yemeklerle eşleşen şarapların tadına varıyorsunuz.
Reisdere bir göçmen köyü olduğu için otelde sadece bu paketi alanlara özel çıkarılan “Göçmen Yemekleri” öğlen yemeği sunumu da bir harika bu arada! Menüde Bulgar salatası olan Şopska, ıspanak ve sütle yapılan bir börek çeşidi olan Blatz, kuzu etinden yapılan ve pilavla servis edilen Büryan, bir Arnavut tatlısı olan Kaymaçina’yı tadıyorsunuz.
Köy gustolarından İtalyan lezzetleri
Reisdere yeni bir lokasyon olmasına rağmen farklı İtalyan tatlarını deneyimlemek isteyenler için özel ve saklı Köy gustolarını da barındırıyor. Farklı yorumlanan odun ateşindeki pizzalar, İtalyan makarnaları, ev yapımı keskin hardalla servis edilen Frankfurter sosisler tadacağınız diğer lezzetler.
“Sağlıklı bir yaşam için yediklerinize dikkat edin!” başlıklı yazım ilginizi çekebilir.
Ildır Köyü’ne yolculuk
Şimdi sıra, Ege yarım adasının sit alanında yer aldığı için bozulmamış köy evlerine sahip, doğa ve denizin beraber dans ettiği yüksek konumuyla Ildır Köyü’nü keşfetmeye geldi. Köy hayatı, insanı, sokakları ve doğasıyla başka bir Ege keşfi bakış açısı sağlıyor orası kesin! Alaçatı’da incik boncuk alışverişi yapmak da güzel tamam ama Ildır anlatılmaz yaşanır, o kadar söyleyeyim.
Ildır Köyü, tarihte 12 İyon kentinin en önemlisi olarak bilinen “Erythrai” antik kentine de ev sahipliği yapıyor. “Erythrai Akropolünde” antik tiyatro, agora, Athene Tapınağı, geç dönemde yapılmış Matrone Kilisesi ve şehri çevreleyen surlardan oluşuyor. İşte bu antik kente yaptığınız keyifli bir yolculuktan sonra Ildır Köyü’nün gün batımını, kuru et, şarküteri ve peynir tabağından oluşan bir lezzet harmonisi ile izliyorsunuz. Nefis bir deneyim oluyor!
Alaçatı cumartesi pazarı
Reisdere Köyü Alaçatı’ya oldukça yakın bir mesafede olduğu için meşhur “Alaçatı Cumartesi Pazarı” da paket içinde ayrı bir yer tutuyor. Özlemini çektiğiniz taze sebzeler, kurutulmuş ot ve domatesler ile enginar alışverişinizi anında yapabiliyorsunuz. Burada ben olayı biraz abartıp İstanbul dönüşünde uçak yolculuğumu enginarlar ve deniz börülceleri eşliğinde yaptım. Olsun, hiç pişman değilim! Bu arada köy pazarındaki kadınların lezzetli elleriyle sardığı zeytinyağlı sarma ve çiçek dolmalarının da tadına bakmayı unutmayın. Ben bir kilo kabak çiçeği dolması yemiş olabilirim. Görünce dayanamıyorum, ne yapayım! 🙂
Orda bir köy var uzakta: Germiyan Köyü
“Safi Otelde Başka Bir Ege Keşfi” içinde yer alan bir diğer bilinmeyen lokasyon da Germiyan Köyü. Türkiye’nin ilk slowfood akımı temsilcisi olan, sokakları köyün kadını Nuran Erden tarafından oya gibi işlenen ve ekşi mayalı ekmeğiyle dillere destan olan Germiyan Köyü, kendinizi evinizde hissedeceğiniz özel bir yer.
Yorgunluğunuzu atmak için köy meydanında soluklanmak, köy telaşını ve insanları izlemek, köpeklerle sarmaş dolaş olmak için Germiyan Köyü’nde paha biçilmez anlar yaşayabilirsiniz.
“Tatil planlarınızı tarzınıza göre yapın” başlıklı içerik ilginizi çekebilir.
Safi Otel’de konaklamak isterseniz…
“Safi Otelde Başka Bir Ege Keşfi” yaşamak isterseniz, en az 6 kişilik gruplardan oluşan ve 2 gece 3 gün sürecek program paketini alabiliyorsunuz. Sadece Safi Otel’de kalmak isterseniz, direkt rezervasyon yaptırıp günlük oda+kahvaltı fiyatıyla sakin ve dingin bir tatil yaşayabiliyorsunuz. Otelden gün içinde yapılan ücretsiz shuttle servisi ile Alaçatı ve Ilıca bölgesinde deniz, güneş ve yürüyüş keyfi yapabilirsiniz. Dilerseniz kendi aracınızla veya araç kiralayarak Karaburun’da dalış, deniz ve deniz ürünleri tadımı yapabilir, Urla’da şarap bağlarını ve liman bölgesini gezebilir, Germiyan’da yöresel tatları keşfedebilirsiniz. Ildırı’da yer alan Türkiye’nin en güzel gün batımı manzarasını da unutmayın tabii.
Yolu Reisdere Köyü’ne düşenlere notlar:
Residere, Çeşme’nin yükselen değerlerinden biri. Eski taş binaları, Arnavut kaldırımları, sakin ortamı, leziz ve rafine tatları ile en eski modern göçmen köyü olma özelliğini taşıyor. Lokasyonu itibarıyla Alaçatı ve Ilıca bölgesine 5 dk., Ildırı’ya 10 dk., Germiyan’a 5 dk., Karaburun’a 20 dk ve Urla’ya ise 30 dk. mesafede.
İsmini yöreyi ikiye bölen dereden alan Reisdere, Rumeli’den gelen göçmenlerin oluşturduğu bir köy aslında. Onların Rumeli’den getirdiği sıcaklık, köyün sokaklarında ve mimari yapılarda kendini hemen hissettiriyor. Bu küçük şirin köyde gezinirken Çeşme’nin dünyaca ünlü Gerence rüzgârının Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda dolaştığını hissedecek, ayrıcalıklı bir coğrafyada olmanın tadına varacaksınız.
Şifne bölgesiyle iç içe geçen Reisdere Köyü’nün en önemli özelliklerinden biri de denizin çarşaf gibi serildiği koylarla buluşması tabii ki. Bir deniz aşığı olarak bu benim için çok önemli bir detay olduğu için söylüyorum. Ama isteyenler ilçenin zengin termal kaynaklarından da fazlasıyla yararlanabilirler. Kısacası Şifne Termal havuzları sizleri bekliyor.
Deniz ile şifalı termal su havuzlarının birbirine sadece birkaç metre uzaklıkta olduğunu söyleyeyim. Reisdere’ye gitmişken sakin sularda doyasıya yüzüp stres attıktan sonra birçok hastalığa iyi gelen şifalı termal sularda rahatlayabilirsiniz. Yeteri kadar zamanınız varsa çamur banyosu ve masaj da deneyebilirsiniz.
Konuyu özetlemek gerekirse Reisdere’de beni en çok etkileyen özellik, hala köy havasını kaybetmemiş olmasıydı. Büyük şehirlerin kaotik yaşamından bunalan bizler için kısa sürelerde de olsa doğal hayatın mutluluğunu kucaklayabilmek oldukça mutluluk verici oluyor. Siz de böyle bir arayış içerisindeyseniz Çeşme’nin gizli masum yüzünü hemen keşfetmenizi tavsiye ederim.